Küresel olarak yaşanan durgunluk, yaşanan salgının da etkisiyle birleşince iş gücü piyasası
gittikçe belirsiz bir hale gelmeye başladı. Geçtiğimiz ay, World Economic Forum tarafından
yayınlanan “İşlerin Geleceği Raporu 2020” (The Future of Jobs Report 2020) özellikle iki
konuya dikkat çekiyor. Yaşanan küresel salgını uzun bir ekonomik döngü tarihiyle ele alan
raporda, teknolojinin önümüzdeki 5 yıl içerisindeki hem mesleklerin hem de çalışanlardan
beklenen becerilerin üzerindeki etkisine yönelik öngörüler yer alıyor. Raporun en temel
amacı kamu ve özel kaynaklardan alınan verilerle mevcut durum ve gelecek hakkında daha
net bir resim oluşturmak. Bu noktada, üst düzey yöneticilere ve insan kaynakları
yöneticilerine düşen sorumluluklara da değiniliyor.
Raporda öncelikle teknolojinin daha da benimseneceğine, özellikle de geçtiğimiz yıllarda
büyük trend haline gelen e-ticaret, big data ve bilişim alanlarının hız kazanacağına, bu
sektörlerin iş liderlerinin önceliği haline geleceğine vurgu yapılıyor. Aynı zamanda son
zamanlarda öne çıkan yapay zekâ, şifreleme ve insansı olmayan robotlara yönelik ilginin daha
fazla artacağı bekleniyor. Teknolojiye olan bu eğilimin artması şirketlerin beklentilerini, iş
tanımlarını ve de iş becerilerini de dönüştürecek. Özellikle küresel salgınla paralel olarak,
otomasyonun ekonomik açıdan çalışanlar üzerinde önemli etkisi olacak. Birçok şirket,
önümüzdeki 5 yıl boyunca teknolojinin artan rolü karşısında iş gücü, değer zinciri ve lokasyon
konularında değişiklikler yapmayı planlıyor.
Geçtiğimiz yılların aksine iş yaratımı yavaşlarken işten çıkma ise giderek hız kazanıyor.
İşverenler, önümüzdeki süreçte iş gücünde azalma beklerken; yükselen mesleklerin toplam
çalışan tabanında büyümeye gideceğini düşünüyor. Öte yandan, bu süreçte insanlar ve
algoritmalar arasındaki iş bölümüne uyarlanmış 97 milyon yeni rolün ortaya çıkması
bekleniyor. Bu yeni rollerle birlikte çalışanlarda aranacak en önemli beceriler ise analitik ve
eleştirel düşünme, problem çözme, stres yönetimi ve esneklik.
Raporda ayrıca son zamanların öne çıkan konularından biri olan uzaktan çalışmaya da
değiniliyor. Birçok işveren uzaktan çalışmanın daha da yaygınlaşması amacıyla çalışma
süreçlerini dijitalleştirmeye oldukça hazır. Şirketler bu konuda üretkenlikle ilgili endişeleri
gidermek için dijital araçları kullanarak çalışanları arasında topluluk ve aidiyet duygusu
yaratmak istiyor.
Bunlara ek olarak salgının yarattığı kriz ile 2008 yılındaki ekonomik kriz karşılaştırıldığında
ise yaşadığımız sürecin bireyler arasındaki mevcut eşitsizlikleri daha da arttırdığına dikkat
çekiliyor. Özellikle eğitim seviyesi bu noktada önemli rol oynuyor. Bu sebepten dolayı online
eğitimin ve öğrenime olan talep hem bireysel hem de kurumsal olarak giderek artıyor.
Özellikle veri analizi, bilgi teknolojisi gibi dijital becerileri geliştirmeye yönelik talep oldukça
fazla. Bulunulan ekonomik şartlara rağmen beşeri sermaye yatırımının değeri fark edilmiş
durumda. Önümüzdeki süreçte işverenler, çalışanlarının büyük bir kısmına yeni beceriler
kazandırmayı ve mevcut becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Bu noktada, ekonomik açıdan
kamu ve özel sektör iş birliğinin uzun dönemde topluma daha fazla fayda sağlayacağı
düşünülüyor. Kamu sektörünün bu konuda daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğuna dikkat
çekiliyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz: https://www.weforum.org/reports/the-future-of-jobs-report-2020